İstanbul’un ticareti Mega projelerle artacak!

İbrahim Çağlar

Eminönü. 132 yıl önce Osmanlı tüccarların borç alarak burada kurduğu İstanbul Ticaret Odası, bugün büyüyen Türkiye ekonomisinin önemli aktörlerinden biri. Eminönü’ndeki ticaretin havasını Başkan İbrahim Çağlar ile birlikte soluduk.Marmaray, Avrasya Tüneli, Kanal İstanbul gibi projeler İstanbul’un stratejik önemi kadar ticaretini de artıracak. Mega kent, küresel lojistiğin merkezi olma yolunda ilerlerken tüccarın kalbi hala Eminönü’nde atıyor. Sultanhamam, Kapalıçarşı, Perşembepazarı, IMÇ, Tahtakale’de günde 1 milyar liranın üzerinde ticaret yapılıyor. Şehrin sınırları gelişse de Osmanlı’dan bugüne Eminönü her zaman merkezi öneme sahip. Burayı 132 yıldır kendine mesken tutan İstanbul Ticaret Odası da (İTO) bunun önemli bir kanıtı. Sultan II. Abdülhamid, 19. yüzyılda ticaret sorunlarına eğilmek için sektör temsilcilerini aynı kuruluşta toplamak ister. 1882’de Galata’da Mehmed Ali Paşa Hanı, 12 numaralı dairede faaliyete geçen İTO, bugün 400 bine yakın üyesiyle dünyanın en büyük odaları arasında yer alıyor. O tarihte, Azaryan Efendi’den 200 lira borç alınarak kurulan oda, bugün milyarlarca liralık bir ekonomiyi temsil ediyor. İTO Başkanı İbrahim Çağlar ile bir araya gelerek Eminönü’ndeki ticaretin havasını soluduk.

 
TOPTANIN MERKEZİ BURASI
Türkiye’ye malların buradan gittiğini söyleyen İbrahim Çağlar’a göre, ülkemizde kümelenme yani, benzer iş kollarının aynı bölgede toplanması geleneğinin başladığı yer Eminönü. Elektronik ticaret, dev üretim tesisleri ne kadar gelişirse gelişsin, Eminönü hala ülke ticaretine yön veriyor. Üstelik, Osmanlı’dan kalan ticaret ahlakının korunması için de burası önemli bir sembol. Eminönü’nün turistik bir yerden çok daha fazlası olduğunu belirten Çağlar, “Turistik eşyalar ve kuyumculuk Kapalı Çarşı’da, Tekstil ve dokuma işi Sultanhamam’da yoğunlaşmış. Para piyasası dediğimiz zaman, Tahtakale. İstanbul’un ana merkezleri burası” diyor.

 
DÖNÜŞÜM İÇİNDE ELE ALINMALI
Çağlar, büyüyen İstanbul’da Eminönü benzeri kümelenmenin eksikliğine vurgu yaparken, sorunu şu cümlelerle özetliyor: “İmalat Tuzla, Pendik taraflarına kadar uzandı. Artık oralarda da çok kıymetlendi. Mesela, Bayrampaşa’da 10 yıl öncesine göre arsanın değeri 10 veya 20 misli artmış durumda. Şehrin çevresinde bu sanayilerin yerleşebileceği alanlar oluşturmamız gerekiyor. Bunu yaparken tam bir kümelenme mantığıyla yapmamız lazım. Eminönü örneğinde olduğu gibi.” Çağlar, bölgenin kentsel dönüşüm kapsamında ele alınmasının önemine vurgu yapıyor. Hatta Büyükşehir Belediyesi’nin 2016 mastır planlamasında böyle bir planı dahil ettiği bilgisini paylaşıyor.
Suriyeli yatırımcı ve çalışana İŞKUR modeli
İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre bu yıl 12 ayında kurulan Suriye sermayeli şirket sayısı 1.017’ye yükseldi. 2014’ün aynı döneminde 651 firmanın kuruluş kaydı yapılmıştı. 1017 firma içinde Suriyeli yatırımcının taahhüt ettiği sermaye tutarı da 129 milyon 424 bin 425 liraya yükseldi. İbrahim Çağlar ile Suriyeli göçmenler ve çalışma izinleri hakkında konuşuyoruz. Suriyeli çalışanlarla ilgili üyelerinden çok fazla şikayet gelmediğini paylaşan Çağlar, bardağın dolu tarafından bakmanın önemine değinerek özellikle nitelikli işgücünü ve yatırım yapmak isteyen Suriye sermayesini iyi değerlendirmemiz gerektiğini söylüyor.
SİSTEM DEVLET ELİYLE GELİŞEBİLİR
Çağlar, “Biz İTO olarak sosyal sorumluluk projesi kapsamında sadece ülkemizdeki sığınmacılara değil, Halep’teki mültecilere de yardım ediyoruz. İş dünyası olarak baktığınız zaman oradan gelenler içinde çok deneyimli ve girişimci ruha sahip iş adamları da var. Bu bir fırsat olabilir” diye konuşuyor. İbrahim Çağlar ayrıca, çalışma izni verilecek Suriyeli’lerin İŞKUR sorumluluğunda ihtiyaç duyulan sektörlere yönlendirilebileceği bilgisini paylaşıyor. Özel sektörün ihtiyaç duyduğu farklı vasıflardaki işgücü ihtiyacının, Suriyelilerden karşılanabileceğini aktaran Çağlar, İŞKUR birimleri vasıtasıyla, çalışma izni alanların, kendi uzmanlık alanlarında iş bulabileceklerini belirtiyor. Çağlar’a göre, bu durum kayıtdışılığı önleyeceği gibi istihdamın belli bir sistem içinde sağlıklı şekilde yürümesini sağlar.

Temelleri 19. yüzyılın zor ekonomik koşullarında atılan İstanbul Ticaret Odası, 14 Ocak’ta 132 yaşına girdi. Oda’nın tarihi, aynı zamanda Türkiye’nin doğuş hikayesi. İTO, 81 Meslek Komitesi ve 400 bine yakın üyesi ile dünyanın en büyük ticaret odalarından biri.
Fransa’ya dev İstanbul maketi
İTO, ayrıca dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı olan MIPIM’deki temsil alanını bu yıl iki katına çıkardı. İbrahim Çağlar, “Türk firmalarının kentsel dönüşüm projeleri ve devletimizin İstanbul için planladığı mega altyapı projeleri 89 ülkenin yabancı yatırımcısına birebir tanıtılacak” ifadesini kullandı. Bugüne kadar yapılmış en büyük İstanbul maketi olma özelliği taşıyan ‘Yaşayan İstanbul Maketi’, fuardaki yerini alacak. Türkiye, MIPIM’e geçen yıl 700’e yakın kişi ile katılmıştı. 90 ülkeden firmanın yer aldığı fuara bu yıl, tarihimizin en büyük katılımı için hazırlanıyoruz.

İnternete rağmen ticaret ruhu yine aynı
İbrahim Çağlar ile internet ekonomisini konuşuyoruz. “Aslında bakarsanız ticaretin şekli özünde değişmiyor” diyen Çağlar, sadece kullanılan araçların farklılaştığına işaret ediyor: “Bugün artık elektronik ticaret var ve bu müthiş bir değişim. Ürünü evinizden ayrılmadan alabiliyorsunuz. Ancak eskilerde yer alan dayanışma olgusu bugün o model yerini biraz daha farklı yere bırakıyor. O eski dayanışma ruhu değişiyor, insanlar birbirini görmeden alışveriş yapıyor. Yeni nesil eski tip ticareti görmeyecek belki.”

Yeni Şafak