Gaziantep Telgraf Gazetesi köşe yazarı olan Bünyamin Acar bugünkü köşe yazısında inşaat sektörü piyasasını ve Gaziantep’teki gayrimenkul sektörünü değerlendirdi. Acar inşaat sektörünün sorunlarının arz fazlasından kaynaklandığını belirtiyor. Çok değil bundan birkaç yıl öncesine kısa bir yolculuk yapalım. Tapu dairesinde sıradan geçilmiyor, hatta zamanın Tapu ve Kadastro Bölge Müdürü, “Adam bugün alıyor yarın satıyor, hatta aynı gün satan var. Günde her memura 20 işlem düşüyor. Standardı 4 işlem. Bende şaşırıyorum. ” diye açıklama yapıyordu. Gaziantep Tapu Müdürlüğü borsaya benzetiliyordu. Bugün aldığınız tapuyu yarın ciddi karlarla başka birine satabiliyordunuz. Konut ve arsa fiyatları gün be gün yükselmesine rağmen tabiri caizse peynir ekmek gibi de satılıyordu. İnşaat firması olanlar; sanayici, esnaf, doktor gibi çevresinde yatırım yapabilecek eş dost kim varsa arayıp, yatırım amaçlı bir iki daire de onlara ayırıyordu. Faizlerin düşük olması birçok memuru da ev alma noktasında teşvik etti. Memur olup da daha önce evi olmayanların büyük bir kısmı konut fiyatlarının yüksek olmasına rağmen, kredi faiz oranlarının düşük olması nedeniyle kredi çekip ev satın aldı. Büyük firmalar başta olmak üzere çok sayıda sanayici inşaat sektörüne yatırım yaptı. İnşaat firmalarının sayısı hızla arttı. Buna bağlı olarak emlakçı sayısı da arttı. Gaziantep’te emlakçilik yükselen trend haline geldi.Çoğu ilde birkaç gayrimenkul danışmanlığı ve emlak bürosu dışında emlak ofisleri sokak aralarında bulunurken, Gaziantep’in en güzel caddelerinde “konsept emlak ofisleri” hizmet vermeye başladı. Caddelerin birçoğunda sıra sıra emlak ofisleri açıldı, tapu müdürü yine o dönemde “Gaziantep’te herkes emlakçilik yapıyor” demişti. Ama o zamanlardan akıllarda hep bir soru vardı: “Bu iş nereye kadar böyle gidecek?” Hatta bazı müteahhitler fiyat artışlarını balona benzetmiş ve bu balon bir gün patlar ifadelerini kullanmışlardı. Peki gelinen süreçte bu balon patladı mı? Arsa satışlarında evet, bence balon patladı. Son alan en azından bugün için yüksek fiyatla aldığıyla kaldı. Konuttaki durum içinse aynısını söylemek sanırım pek mümkün değil, balon biraz söndü ama patlama olmadı. Konuta olan ihtiyaç halen devam ediyor ama bölgede yaşanan sıkıntılar, seçimler sonrası bir rahatlama olsa da ekonomide yaşanan bekle-gör hali konuta olan talebi azalttı ama ihtiyaç devam ediyor. İhtiyacın yanında çok sayıda konut stoku olduğundan bahsediliyor. Fiyatlar yerinde sayıyor. Burada akla ilk olarak artan yatırımlar geliyor. Yatırımların daha çok komşudan görüp yapıldığı Gaziantep’te; inşaat sektörü adeta halıda yaşanan sendromu yaşıyor. Halı pazarının büyüdüğü dönemde olduğu gibi, inşaatta da konut açığıyla birlikte neredeyse sektöre girmeyen kalmadı. Şimdi emlakçılara soruyorum “işler nasıl, piyasa nasıl” diye. Tek cevap “yaprak kıpırdamıyor” diyorlar. Anlaşılan o ki inşaat sektörü artan yatırımlar ve piyasadaki durgunlukla birlikte arz fazlasının sıkıntısını yaşıyor. İşte bu yüzden artan yatırımlarla birlikte inşaatta da halı sendromu yaşanıyor.
Bünyamin ACAR/Gaziantep Telgraf