Andy-Ar’ın Yerel Yönetimler Performans Araştırması’nın İstanbul ayağında Avrupa ve Asya yakasının en başarılı belediye başkanları belirlendi. İlçelerde yapılan araştırmada vatandaşa ‘Hizmet memnuniyeti’, ‘Halka yakınlık’ ve ‘Tanınır’ olmak üzere 3 kategoride sorular yöneltildi.
Andy-Ar’ın anketinde ‘En başarılı’ seçilen başkanlara sırlarını sordum. İlk konuğum Avrupa yakasında ‘Hizmet memnuniyeti’ kategorisinde yüzde 66 ile birinci sırada yer alan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir… Başkan Demir’le projeleri, hizmetleri konuşuldu.
“STEVE JOBS’LA AYNI İŞİ YAPTIM HAYALLERİMİN ÖTESİNDE BİR FATİH OLDU”
– Yerel yönetimler araştırmasında Fatih Belediye Başkanı olarak Avrupa yakasında ‘Hizmetlerden memnuniyet kategorisinde’ 1’inci çıktınız. Sizi bu sonuca götüren nedir?
İlçe sakinleri hangi projelerinizden memnun oldu?Yıllar önce bir yemek programına katılmıştım. Gurmelerden birine sordum ‘Nasıl değerlendirme yapıyorsunuz?’ diye. ‘Biz yüz puanı ikiye ayırıyoruz, 60 ve 40 olarak. 60 puanı yemeğin içeriğine, tadına vs., 40 puanı ise yemeğin sunumuna veriyoruz’ demişlerdi. Bizim işimiz de böyle bir şey. Eğer proje derseniz genellikle başarıya baktığınızda şüphesiz çok iyi projeler yapmak zorundasınız insanların memnuniyeti için. Halkla ilişkiler kısmı bizim için % 40’lık kısmı. Belediyeler, yöneticiler bu özel sektör de olabilir veya kendi başınıza bir işyeri açıyorsanız, hangi meslekten olursanız olun mesleği iyi yapacaksınız ama daha önemli kısmı hizmet ettiğiniz insanlarla temas halinde olacaksınız.
– Burada da iletişim becerisi önemli tabii…
Bunu içtenlikle yapacaksınız. Sırf halkla ilişkiler için yapıyorum veya işte beyninizin aklında bir şey varsa diye yaparsanız bu çok çabuk yakalanıyor insanlar tarafından. Steve Jobs’a soruyorlar ‘Nedir bu başarının sırrı’ diye… ‘Biz hayal kurduk, olanları yok saydık, ne yapabiliriz dedik ve o zaman bu iletişim teknolojileri mesafe kat etti’ diyor. Jobs öldükten sonra şöyle bir geriye baktık biz de aynı şeyi yapmışız. Başarısı kamuoyuna mal olmuş bütün projelerin temelinde hayallerim var. Ama şimdi hayalimden çok öte bir Fatih var. Başarılı olabilmek için hayal kuracaksınız, projelendireceksiniz, takip edeceksiniz, ödüllendireceksiniz, gerektiğinde cezalandıracaksınız.
Ben ilk başkan olduğumda Fatih için etrafı surlarla çevrili, bütün yapılaşması bitmiş, büyük şehir merkezlerinin bulunduğu problemlerle baş başa, yeşil alan üretemez, altyapı problemli bir tablo vardı. ‘Burada yapılacak bir şey yok’ denildi. Eğer somuta indirgersek mesela Kadınlar Pazarı’mız vardı. Oraya girmek çok mümkün değildi. Seyyar satıcılar, açıkta et satanlar, hayvan kesen, ürün satan, üçüncü dünya ülkesi gibi bir yerdi.
Mısır’ın arka sokaklarından farkı yoktu. Biz bir hayal kurduk ve ‘Düşüncelerimiz gerçekleşirse burası turistlerin gelip gittiği, hanımların tek başlarına yemek yiyebilecekleri bir yer olur. Önce çarşıyı yer altına alalım’ dedik, projelendirdik, kurul süreci geldi. Sonra altyapıya el attık ve gördük ki o çarşıyı yeraltına almak mümkün değil hem çınar ağaçları var hem de yeraltında tarihi eserler var. Vazgeçtik. Sonradan tepki büyüdü. ‘Mevcut hali ortada’ dedik ve ikna ettik. Bir gecede söktüler orayı kendileri. Sonra biz onlara sözümüz üzerine meydan düzenlemesi yaptık ve o meydana bakan bütün binaların cephelerini yeniden yaptık. On yıl önce biten işten bahsediyorum ve beş kuruş para almadık onlardan. Kendi imkânlarımız ve il özel idaresi imkânlarıyla yaptık.
“FATİH İÇİN YAPACAK BİR ŞEY YOK DENİYORDU”
“Ben ilk başkan olduğumda Fatih için ‘Etrafı surlarla çevrili, problemlerle baş başa, yeşil alan üretemez, altyapısı problemli’ bir tablo vardı. ‘Burası için yapılacak bir şey yok’ deniyordu. Ama bir hayal kurduk, projelendirdik ve uyguladık…”
“İŞİN SIRRI İÇTEN OLMAK”
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir: “İşin en önemli kısmı, hizmet ettiğiniz insanlarla temas halinde olacaksınız. Bunu da içtenlikle yapacaksınız. Sırf halkla ilişkiler için yaparsanız hemen yakalanırsınız.”
ÖNE ÇIKAN HİZMETLER: SAĞLIK VE EĞİTİM
“Fatih’in en önemli sorunlarından biri güvenlik ve karanlıktı. Bu sorunu çözmek adına önemli çabalarımız oldu ve çok büyük ölçüde bu iki sorundan kurtulduk. İnsanlar, parkının aydınlatılması, suç oranının azalmasıyla matematiksel bir neticeye varamazlar. Kendilerini güvende hissetseler bile artık bizim olağanüstü gayretimizden olduğunu düşünmezler. Sağlıkta aile sağlığı merkezlerini açarsınız, eğitimde çocukların bütün ihtiyaçlarını karşılarsınız, vizyon ortaya koyacak projeler yaparsınız yani insanların bütün ihtiyaçlarının karşılanmasına sebep oluyorsunuz ve bunlar üst üste gelince bir algı oluşur. Biri ‘Fatih’te yaşamaktan mutluyum’ dediğinde ‘Nasıl mutlusun, en zor yer Fatih aslında.
Trafik, otopark, ulaşım, eski binalar vs.’ diyorum. Ama biraz önce saydığım hizmetler arka arkaya gelince memnuniyet ortaya çıkıyor. Öyle bir şey yapalım ki insanlar ben yarın hasta olursam nereye gideceğim endişesi yaşamasın. Fatih’te beş tane büyük hastane var. Çapa, Cerrahpaşa, Vakıf Gureba, İstanbul Hastanesi ve Haseki Hastanesi. Çapa’nın yanındaki binada oturan bir kadın hastalandığında Çapa’ya gidemiyordu. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin verildiği olanaklardan yoksundu. Çok acı bir şey bu. Aile sağlık merkezi hayali kurduk, işte vizyon bu. Asayiş sıkıntısının yüksek olduğu yerler var. Parkları koruyamıyoruz. Parkın bir kenarına sağlık ocağı koyduk ve o park çocuklar için, yaşlılar için hayat kaynağı oldu. Tinerci yuvası olmaktan uzaklaştı. Yanılmıyorsam 2010- 2011’de Düzce’de pilot uygulama çıktı aile sağlığı merkezi. Bizim düşüncemizin aynısını merkezi hükümet koydu. Biz zaten 2004’te bunun hayalini kurduk. Bizim Fatih’te vatandaşlarımız için uygun gördüğümüz sistem daha sonra ülke sistemi oldu. Şu an otuza yakın sağlık ocağımız oldu ve jeneratörlerinin yakıtına kadar biz ilgileniyoruz.”
SİRKECİ’NİN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR
Başkan Mustafa Demir’le son aylarda büyük değişimden geçen Sirkeci’yi de gezdik. Binaların büyük çoğunluğunun cephesinin yenilendiğini, Sirkeci’nin boydan boya bir değişimden geçtiğini anlatan Demir, çalışmaların devam edeceğini söyledi…
ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ
– Araştırma Andy- Ar’a ait. Bazı bölgelerde kantitatif araştırma tekniklerinden “Yüz yüze görüşme yöntemi’’ ile bazı bölgelerde ise yine başka bir kantitatif araştırma tekniği olan ‘CATI’ yani telefon ile görüşme yöntemi kullanılarak uygulanmıştır.
– Saha çalışması 21 Ekim-9 Aralık tarihleri arasında genelde 34 bin 200 denek ile görüşme yapılarak tamamlanmıştır.
-Çalışma, farklı sosyo–ekonomik ve sosyo–demografik gruba mensup kişilerden, yaş, cinsiyet, eğitim, mahalle/semt kotalarına göre tesadüfi yöntemle seçilmiş, denekler ile görüşme yapılmıştır.
– Araştırmada 0.95 güven aralığı içinde, hata payı +/- % 2.0’dir.
Esra BOĞAZLIYAN/Habertürk