Mimarlık Bienali 16 Eylül’de Antalya’da!

IABA

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceği Mimarlık Bienali’nin teması, ‘Mimarlıkta Geleceği Düşünmek’ olarak belirlendi. 16 Eylülde başlayacak bienal, 30 Ekim’e kadar devam edecek.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin iki dönemdir gerçekleştirmekte olduğu Uluslararası Mimarlık Bienali’nin üçüncüsü 16 Eylül’de start alıyor.

Bu yılki teması, ‘Mimarlıkta Geleceği Düşünmek’ olarak belirlenen bienalin başkanlığını Prof. Dr. C. Abdi Güzer, küratörlüğünü ise Doç. Dr. Tansel Korkmaz yapacak. Bilim Kurulu ise Prof. Dr. Ş. Tülin Görgülü, Prof. Dr. Ali Cengizkan, Prof. Dr. Ayşen Savaş, Doç. Dr. Şebnem Yalınay Çinici, Doç. Dr. M. Ebru Erdönmez,, Yeşim Balcıoğlu Hatırlı ve M. Serdar Işık’tan oluşuyor. Film gösterimleri, konferans, panel, sergi ve öğrenci vvorkshopları gibi çeşitli etkinliklerin yer alacağı bienal, 30 Ekim 2015 tarihine kadar devam edecek. Söz konusu etkinlik, bu yıl dünyada sadece Venedik ve Rotterdam’ın yanısıra Antalya’da da düzenlenmekte olan üçüncü mimarlık bienali olması açısından da önem taşıyor.
TARTIŞMA ÖNCELİKLERİ BELİRLENECEK

Bu yılki teması, ‘Mimarlıkta Geleceği Düşünmek’ olarak belirlenen bienal; bu çerçevede dönüşümlerin merkezindeki bağlamsal sorunlardan mimarlık disiplininin önceliklerine, yapılı çevrenin fiziksel durumunun değerlendirilmesinden, kültürel ortam içinde oluşan önceliklere çok sayıda alt başlık ve tartışmayı bir arada içeren, akademisyenlerden sanatçılara, politikacılardan mimarlara farklı paydaş gruplarını ilgilendiren bir zemini temsil edecek. Bu paydaşların her birinin kendi alanlarının öncelikleri içinde geleceğe yönelik sorun ve çözüm önceliklerini paylaşmaları, tartışmaların ve etkinliklerin sonunda bir yol haritasından çok tartışma önceliklerinin belirlenmesi amaçlanıyor.
YENİLENME GEREKLİLİĞİ

Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Osman Aydın, Türkiye’de hızlı ve planlamanın yetişemediği kentleşme süreci sonrasında çok boyutlu ve karmaşık sorunları barındıran kentsel bir yapı ile karşı karşıya kalındığını belirterek, başta altyapı, yeşil alan yoğunluğu, niteliksiz ve sağlıksız yapılaşma olmak üzere çok sayıda başlık altında ele alınabilecek bu sorunların radikal bir ölçekte yenilenmeyi ve dönüşümü zorunlu kıldığını söyledi.
GELECEĞE YÖNELİK FIRSATLARIN KAÇIRILMASI

Aydın; özellikle son yıllarda ele alınış biçimiyle kentsel dönüşümün her şeyden çok yapıların sağlıklaştırmasını eksen kabul eden, bu doğrultuda rant artışını işlevselleştirmeye çalışan ve diğer kentsel sorunları ikincil gören bir anlayış içinde ale alındığına işaret ederek, “Bu tutum bir yandan mevcut sorunların artarak sürmesi anlamına gelirken öte yandan kentlerin geleceğine yönelik bazı fırsatların kaçırılmasına neden oluyor. Türkiye’de, ‘kentlerin geleceği’ konusu sadece ‘gelecek’ temasından hareket ederek yeni dünyanın kentsel yapısına yönelik sorgulamayı değil, geçmişin biriktirdiği sorunlarla baş etme tartışmlarını da içeriyor” dedi.
İNSANLARIN VE KENTLERİN GELECEĞİ

Konut açığı ve konut çevlerinin niteliği konusunun mimarlık, kentleşme ve planlama tartışmalarının öncelikli sorunu haline geldiğine de dikkat çeken Osman Aydın, “Türkiye’de konut üretimi dünyanın başka coğrafyalarında görülemeyecek ölçekte bir sayısal çokluk içinde tek bir elden ve devlet eli ile yönlendirilmekte, TOKİ ana faktör olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu konudaki devlet politikası her şeyden çok sayısal çokluk, hızlı üretim ve maliyet gibi konuları öne almakta, nitelikli yaşam çevresi, mimari ve çevresel kalite, yeni yerleşim alanlarının nitelikli ve bütüncül bir planın parçası olması gibi konular ikincil kalarak ihmal edilmektedir.
Konutun geleceği kavramı hiç şüphesiz bir yandan da insanların ve kentlerin geleceği kavramı ile süreklilik içerir. Bu nedenle konut konusundaki geleceğin mimarlık ekseninde ama farklı disipliner algılar içinde tartışılması özel bir önem taşımaktadır” diye konuştu.
Antalya Hilal

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*