“Konut’un Gücü Adına!” söylemiyle düzenlenen konferansta sektörün farklı disiplinlerinde varlık gösteren temsilciler konut- kent- insan ilişkisinin sosyal ve felsefi boyutlarını tartıştılar.
Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Tolga Türkanık’ın ev sahipliğini yaptığı konuşmasında sektör paydaşlarına 47 yıldır hizmet verdiklerini hatırlatarak ‘Konutun bizim için güven demek olduğunu’ belirtti. Türkiye’de gelirimizin büyük bölümünü bu güven duygusunu elde etmek için harcadığımızı söyleyen Türkanık, İstanbul’da son 5 yılda konut fiyatlarının yüzde 110 arttığını söyledi. Orta ve alt gelir gurubuna sahip olan kitlelerin güven duygusunun giderek azaldığını anlatan Türkanık, TOKİ’nin buradaki önemine vurgu yaparak şunları söyledi; ‘TOKİ’nin İstanbul’da yaptığı konutların sadece yüzde 7’si sosyal konut, oysa ki TOKİ elde ettiği karı dar gelirli vatandaşlar için konut üretmek üzere harcamalı. İstanbul’da ev için harcanan paranın metrekare başına fiyatı 2 bin 600 liradır. İnsanlar aylık kazançlarının yarısından fazlasını bir ev sahibi olmak için harcıyor, bu da çok ciddi sorunlar yaratacak bir durum’ dedi.
Türkanık, İstanbul’da bir evin metrekare satış fiyatının 2 bin 600 TL olduğunun söyledi.
Bu yıl 6.sı düzenlenen konferansta konut’un dünü, bugünü ve geleceği küresel ve yerel ölçekte ele alındı. Moderatölüğünü Fortune Türkiye Dergisi Yayın Direktörü Cüneyt Toros’un yaptığı Konut Konferansı 2015’te sorunlara çözüm aranırken, yeniliklerin neler olduğu ve geleceğin tasarımında nelerin dikkate alınması gerektiği de tartışıldı
Dünyaca ünlü konuşmacı ve uzmanların katıldığı konferansın ana sponsorları AKG Gazbeton, Blum TR ve Çuhadaroğlu’ydu. Konferansın en dikkat çeken bölümü ise “Yuvarlak Masaya Sorduk: Konutu Ayakta Tutan Ne?” adlı oturum oldu.
GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe, ULI Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Hasol Erktin, Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil ve Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Tolga Türkanık’ın katıldığı oturumda katılımcılar sektöre dair sorunlara değindiler.
“Yuvarlak Masaya Sorduk: Konutu Ayakta Tutan Ne?” başlıklı oturumda GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe, “konut”un inşaat sektörünün belkemiği olduğunu ve inşaat sektörünün de Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olduğunu belirtti. Böyle bir sektörün çalışanı olarak bütün paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade eden Gökçe, konut sektöründe yıllık ortalama 750 bin konuta ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı. Gökçe konuşmasına “Bu kadar büyük bir hacmin doğru konumlandırılması ve sürdürülebilmesi gerekiyor. Bu konuda kentsel dönüşüm bizim için büyük fırsat. Bu fırsatı iyi kullanıp kullanmadığımızı doğru tartmalıyız. Ancak bununla ilgili yapılan plan ve yaklaşımlar yeterli değil, dolayısıyla gayrimenkul geliştiricisi mevcut kurallar çerçevesinde hareket ediyor. Sektör tek başına hareket ederek, doğru, sağlıklı ve sürdürülebilir konutlar üretemez. Kamunun da işin içinde olup bizleri ve ekonomiyi doğru yönlendirmesi gerekiyor.” diye sözlerine devam etti.
Ardından ULI Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Hasol Erktin, konuşmasına Urban Land Institute’ten (ULI) bahsederek başladı. ULI’nin, 1936’da Amerika’da kurulmuş olsa da şu anda uluslararası bir düşünce kurumu olduğunu dile getiren Erktin, kurumun amacının gayrimenkul ve arazi geliştirme konularında katkı veren herkesi bir araya getirmek olduğunu ifade etti. Türkiye’de konutun şu anda bulunduğu noktadan hiç kimsenin memnun olmadığını anlatan Erktin, konuşmasına yurtdışındaki konut sektörünün tartıştığı konuları belirterek devam etti.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar “Avrupa’da kullanılan malzemelerin kalitelileri bizde üretiliyor ancak ortaya çıkan konut için aynı şeyi söyleyemiyorum.” diye sözlerine başladı. İnsanın yaşam kalitesini yükseltecek bir yapılaşmanın oluşması için ortak akıl oluşturmalıyız diyen Hinginar, sözlerini “Bu noktada şehir plancıları ve çevre kurumlarının bütün konuları uyum içinde ele alması gerekiyor. Ortak akıl dediğimizde bütün sektörlerin temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve kamu bir araya gelmeli’’ diye noktaladı.
Yuvarlak masanın bir diğer konuşmacısı ise ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil oldu. Konuşmasına, “Yeni yaptığımız binaları deprem korkusuyla yapıyoruz ama güvenli mi değil mi bilmiyoruz” diyerek başlayan Özdil, “Yapı, kültür işidir. Örneğin, çevre dostu bina yapmak insana dost olan, güvenli, konforlu ve sağlıklı yapı yapabilmek için bütünsel tasarım odaklı olmak demektir. Bunun için de bir değil belki bir kaç tasarımcı bir arada olmalı. Oysa bizim kültürümüzde bu yok. Böyle bir kültürün entegre tasarım üretmesi biraz zor” dedi. Planlanmamış ve planlanması zor olan bir şehirde yaşadığımızın altını çizen Özdil, bir binanın çevreci olması için çevrenin de kentin de çevreci olması gerektiğini belirtti.
Son olarak oturumun kapanışını yapan Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Tolga Türkanık, şimdiye kadar konutla ilgili her şeyi farklı platformlarda konuştuklarını vurgulayarak, “Bu bizim gerçekleştirdiğimiz altıncı konferans ve yıllardır konuştuk. Bakanlıktan, belediyeden, sivil toplum örgütlerinden, akademi dünyasına kadar birçok profesyoneli buluşturduk ama artık somut adımlar atmamız gerekiyor. Artık bakanlıkla birlikte adımlar atmanın yolunu bulmalıyız, referans oluşturabilecek yeni bir örnek model proje yapmalıyız, bu sürdürülebilir kent oluşumunu örneklendirerek teşvik edecek bir modelde kurgulanmalıdır. Bizler de bunun paydaşı olmaya hazırız” dedi.
Yapı-Endüstri Merkezi, yapı sektörünün bilgi merkezi olarak öncü konumu ve geliştirdiği özel içerik ve projeleriyle birlikte yapı sektörüne ait verilerin sahneye taşındığı ve yayınlara dönüştürüldüğü, farklı platformlarda konuşulmayanların konuşulduğu çalışmalarını sektöre sunmaya devam ediyor.