Bizim Kocaeli Gazetesi Köşe yazarı olan Talha Kos bugünkü yazısında Kocaeli’deki imar yönetmeliğini ve yapıları anlattı. İşte o yazı…
Kocaeli’de imar yönetmeliği, konutlarda genel olarak 5 kata kadar izin veriyor. Bu daha çok çatı, daha çok temel ve daha çok arazi kaybı demek. Tabi sonuç olarak milli servetten giden milyonlarca lira. Özellikle konut üreticilerine sorarsanız bu konuda hepsi hayıflanır ama bir araya gelip örgütlenmek suretiyle, meramını anlatamazlar, cesaret edemezler, korkarlar. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri de bunu dert edinmeye gerek duymazlar. Tabi bu konuda akla gelen ilk şey 1. Derece deprem bölgesinde yer alan Kocaeli’de, yüksek yapıların bir risk arz edip etmediğidir. Tek kelimeyle ifade etmeliyim ki; 2 katlı düzgün yapılan yapı ile 60 katlı tekniğine göre yapılan yapı arasında güvenlik açısından hiç bir fark yoktur. Deniz kumuyla yapılan, elle karılan betonlar, mütemadi temeller v.s bunlar eskidendi. Bu işler artık bitti. Ama kafası burada kalanların imar anlayışın da belli ki hala bu zamanların izleri var. Bir diğer adaletsizlikte Kent Konut ve TOKİ gibi kurumlar çok daha yüksek yapılar yaparken, vatandaş arazisine aynı emsallerde konut yapamamaktadır. Peki bu kurumların yüksek konutlarını inşa edenler uzaylılarmıdır.Tabii ki bunlarıda inşa eden yine bizim inşaat sektörümüzdekilerdir. Ben her yerde yüksek yapı yapılmalı demiyorum, ama yüksek yapıya uygun konuma sahip arazilerimiz var, buralar değerlendirilmeli. Hem sektöre katkı olur hem de milli serveti boşu boşuna tüketmemiş oluruz. Burada yüksek yapılardan kast ettiğim kent konutun ve TOKİ’nin dikey gecekonduları olmadığının altını çizmekde fayda görüyorum. Kast ettiğim; Yeni bir vizyonla ve şehircilik anlayışıyla inşa edilecek konutlardır.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
KOTO inşaat grubunu örgütleyerek, bu meseleyi ilimsel bir şekilde raporlayıp Kocaeli’deki ve Ankara’daki karar vericileri ikna etmeli ve bu ilkel imar anlayışının değişmesini sağlamalı. Böyle giderse konut sektörü bu şehirde herzaman geriden gelir ve gereken ivmeyi yakalayamaz. Kentsel dönüşüm süreci sağlıklı bir şekilde işlemez. Binaların dönüşümüyle kentler dönüşmez. Dönüşüm alt yapıdan, ulaşıma birçok parametreyi içinde barındırır ve kentsel tasarım disipliniyle, bütüncül olarak ele alınmalıdır. Yani mesele sadece imar düzenlemelerinden de ibaret değildir. Herzaman söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. Sağlıklı bir kentsel dönüşüm için; Önce zihinsel dönüşüm! Yapabiliriz…
Talha Kos/Bizim Kocaeli
Bir yanıt bırakın