HY Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Harun Acar, Türkiye’de son yıllarda hızlı bir gelişim gösteren inşaat sektörünün, üretim ayağını oluşturan müteahhitlik faaliyeti ile satış hizmetlerinin birbirinden ayrışması gerektiğini söyledi.
Son yıllarda kaydettiği hızlı büyüme ile ekonominin lokomotifi haline gelen inşaat sektörünün ulaştığı hacim; üretim, satış ve diğer hizmet ayaklarında ayrışma ve profesyonelleşmeyi kaçınılmaz kılıyor.
Bu ciddi yapısal dönüşümde İstanbul önemli bir aşama kaydederken, Ankara da bu yönde önemli bir değişim sürecine girmiş bulunuyor. Son dönemde büyük inşaat firmalarının marka projelere imza attığı Ankara’da satış ayağında faaliyet gösteren gayrimenkul profesyonelleri arasında HY Grup, başı çekiyor.
Ankara’nın prestijli projelerinin satış hizmetlerini üstlenen HY Gayrimenkul’ün Yönetim Kurulu Başkanı Harun Acar, inşaattaki bu dönüşüme işaret ederek, artık üretim ayağını oluşturan müteahhitlik faaliyeti ile satış hizmetlerinin birbirinden ayrışması gerektiğini söyledi. Acar, “Üretmek kolay, önemli olan üretileni tüketici ile buluşturmak… Bu noktada biz devreye giriyoruz. Her iş profesyonellerce yapılmalı” dedi. Satış ayağındaki hizmetler hakkında bilgi veren Acar, “Nasıl bir müteahhit sıfırdan temel kazıp bloğu dikiyorsa; bizim yaptığımız iş de onlara eşlik edip anahtar teslim ve satış hizmeti vermek. Biz onlarla birlikte temelden başlıyoruz, onlarla birlikte insanları evine oturtup açılışı birlikte yapıyoruz. Biz onlara çok güzel bir partnerlik, iş ortaklığı sağlıyoruz” diye konuştu.
Acar, verdikleri hizmetlerin; nasıl bir fiyatlamayla satış yapılacağını belirlemek, tüketiciye ulaşmak ve onları satış ofisine çekmek, müşteri kitlesini bulmak, müşteri memnuniyetine özen göstererek alıcılara doğru konut tercihi ve yatırım konusunda rehberlik yapmak, reklam faaliyetleri gibi birçok unsuru bulunduğunu anlattı. Alıcılarla birebir diyalog içinde VİP müşteri hizmeti sunduklarını ve uzun soluklu ilişkiler kurduklarını anlatan Acar, bunun kendilerine güvenli ve doğru yatırım imkanı sağladığını, müteahhit firmaların da sadece kendi işine odaklandığını dile getirdi. Özellikle Mebuskent Projesi’nde yaptıkları çalışma ile yüksek bir satış grafiği çizerek büyük bir başarıya imza attıklarını belirten Acar, “Her müşteriye kendimize daire alıyormuş gibi daire seçiyoruz. Yani ‘evet efendim şurası şöyleydi, burası çok iyi’ demek yerine ‘Siz ne istiyorsunuz, sizin ihtiyacınız ne?’ diye onların yerine kendimizi koyuyoruz, ondan sonra istemiş olduğu daireyi biz seçiyoruz. Çünkü bizim için en önemli nokta insanları yanıltmamak, doğru bilgi verebilmek ve doğru noktaya ulaştırmak” diye konuştu.
Ankara İstanbul’u yakalamaya çok yaklaştı…
İnşaat sektöründe bu profesyonelleşme sürecinde Ankara’nın İstanbul göre hala eksiklikleri bulunduğunu ifade eden Acar, şunları söyledi:
“Hem reklam olarak olsun, hem pazarlama olarak olsun artık Ankara İstanbul’u yakalamaya çok yaklaştı. Ama bu yakalama sürecinde projeler de arttı. Bu projelerle uğraşırken de düzgün hizmet vermek, düzgün reklam ve pazarlama kadrosuyla yapmak çok önemli. Artık tüm işler profesyonellerle yapılmalı. Firmanın nakit akış hızını sağlaması yönünde, uygun politikalarla, şirkete para sokuyoruz. Kampanya modeli geliştiriyoruz. Bu da patronların işini kolaylaştırıyor. Üretmek kolay önemli olan tüketiciyi bulmak ve bu nokta biraz daha zor… Çünkü bu ayrı bir uzmanlık alanı, farklı bir profesyonellik dalı… Ama aslında pazarlama bizim için çok kolay. Gayrimenkul pazarlamak bizim için çok kolay, iddialıyız. Ankara’da her bölgede her lokasyonda her türlü satışı yapabilecek durumumuz, pazarlama türümüz ve müşteri portföyümüz var. Biz fikir üretiyoruz.”
Bir yanıt bırakın