Kentleri yeniden dönüştürürken, tarım alanlarının ve şehrin değerlerinin korunması gerektiğini belirten Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, “Antalya’nın çehresini değiştirmek istiyorsak, kentin kimlik planlamasını parçacı değil, bütüncül dizayn etmeli”
ANTALYA kentinin, nüfus artışı, göç ve turizmin gelişimi ile bir dönüşüm içerisinde olduğunu ,ifade eden Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, “Kentimiz sosyal, ekonomik, ve fiziksel anlamda değişim geçirmektedir. Tarım alanları hızla kentsel alanlara dönüşmekte, kıyılarımız yoğun yapılaşma baskısı altında kalmakta ve kent fiziksel olarak yayılmakta. Kentsel anlamdaki bu yayılma açık ve yeşil alanlara önemli bir baskı oluşturmaktadır. Bu süreç, özellikle bir tarım kenti olan Antalya’nın gelecekte sosyal, ekonomik, ekolojik sorunlara yol açmasına neden olacağı gibi kentin geleceği açısından da kaygı verici olarak görülmektedir” dedi.
“DÖNÜŞÜM KENT İÇİN ÖNEMLİ”
Şehrimizin kentsel dönüşümü için bazı ilkelerin belirlendiğini vurgulayan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, “16 Mayıs 2012 tarihinde yasalaşan’6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ ile birlikte kentsel dönüşüm kentlerimizde tartışılmaya başlanmıştır. Antalya öncelikli olarak kentsel dönüşümün uygulanacağı iller içerisinde yer almamasına rağmen yasanın günümüzde yürürlükte olması nedeniyle kentsel dönüşümün kentimiz için ilkelerinin neler olması gerektiği, planlama bütünlüğü içerisinde çözüm aranılması ve keyfi uygulamaların yapılmaması gerekmektedir. Kent kimliğine ve dokusuna uygun olmayan geri dönüşü olmayan uygulamaların Antalya’da yaşanmaması adına gerekli önlemlerin alınması, kent için oluşturulacak kentsel dönüşüm stratejilerinin belirlenmesi kentimizin geleceği açısından buyuk önem taşımaktadır” diye konuştu.
“MEKANSAL PLANLAMA SAĞLAM OLMALI”
Antalya kentinin bilimin ve tekniğin gerektirdiği nitelikte planlanması için parça değil bütüncül planlama çalışmalarının gerektiğini belirten Kurt, “Kentin vizyon ve stratejilerinin mekansal planlama çalışmalarına aktarılmasına, afetler açısından sakınım (risk azaltma) planlama çalışmalarına ve bu çalışmaların mekansal planlama çalışmalarına aktarılması gerekmektedir. Ulaşım ana planının değişen büyükşehir sınırlarıyla birlikte revize edilerek nazım imar planlama çalışmalarıyla eşgüdüm içerisinde yürütülmesi gerekmektedir.
Kentsel yaşam kalitesini yükselten sağlıklı, güvenli mekanların oluşturulmasına yönelik kararlı politikalara ve adaletli planlama anlayışına ihtiyaç bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
“PLANLARA BAĞLI KALINMALI”
Antalya kenti için oluşturulan kent planlama ve proje çalışmalarının toplum yararına yaşama geçmesi için önerilerini dile getiren Kurt, “Yaşamın ve barınmanın güvence altına alınması, insan onuruna yaraşır, kentsel standartları yüksek yaşam alanlarının oluşturulması, kentsel hizmetlerden herkesin eşit bir biçimde yararlanması devletin öncelikli görevleri arasındadır. Bu amaçla kentsel mekânın sağlıklılaştırılması, standartların yükseltilmesi, jeolojik açıdan riskli alanların belirlenmesi, halkın sağlıklı bir çevrede, yaşama elverişli alanlarda yaşaması amacıyla projelerin geliştirilmesinin gerekliliği tartışılmazdır. Sağlıklı ve yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi için, kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kuralları, planlama disiplininin bir parçası olan kentsel dönüşüm uygulamaları açısından da vazgeçilmezdir. Bu nedenle, geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır” dedi.
Akdeniz’de Yeni Yüzyıl
Bir yanıt bırakın