Sağlık ve inşaat alanlarındaki yatırımlarıyla ön plana çıkan Gözde Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, Türkiye’nin sağlık turizmini artıracak, farklı bir sektöre dikkat çekti.
Op. Dr. Kenan Kalı, Türkiye’nin turizm gelirlerini katlayacak ve dolayısıyla cari açığını kapatacak bir öneri sundu. Avrupa ülkeleri ve Japonya’nın yüksek maliyet nedeniyle yaşlılarına bakmakta zorlandığını belirten Kalı, “Türkiye’de kurulacak Yaşlı Bakım Merkezlerinde tüm dünyadan gelecek yaşlılara bakabiliriz, tedavilerini yapabiliriz. Bu ülkemiz için yeni bir sektör” dedi. Sağlık ve inşaat alanlarındaki yatırımlarıyla ön plana çıkan Gözde Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, Türkiye’nin sağlık turizmini artıracak, farklı bir sektöre dikkat çekti.
Avrupa ülkelerinde ve Japonya’daki sosyal güvenlik kurumlarının yaşlı bakımı konusunda finansal sıkıntı yaşadığını belirten Kalı, Türkiye’nin, hükümetin de teşvik ve destekleriyle dünya ülkelerinin yaşlılarının, hayatlarını sürdürebilecekleri ve tedavilerinin yapılacağı bir Yaşlı Bakım Merkezi olabileceğini söyledi. Grup olarak bu konuda çalışma yaptıklarını ve proje geliştirdiklerini ifade eden Kalı, “Türkiye’nin denizi, yüksek dağları ve temiz havası var. Buralarda Geriatrik yani Yaşlı Yaşam Merkezleri açarak dışarıya bir hizmet daha satabiliriz. Artık Japonya gibi gelişmiş ülkeler yaşlılarına bakamaz hale geldi. Çünkü bu iş çok maliyetli. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler bu hizmeti rahatlıkla verebilir. Çünkü akredite olmuş sağlık tesislerimiz var, tecrübeli sağlık çalışanlarımız var. Bir Norveçli, Alman, Japon’un 77 yaşından sonra ihtiyaçlarını siz karşılayacaksınız. Şu an Türkiye’de böyle bir gelir yok” dedi.
“SAĞLIK TURİZM GELİRİ TURİZM GELİRİNİ GEÇEBİLİR”
Türkiye’nin cari açık veren bir ülke olduğu bilgisini veren Kenan Kalı, şunları söyledi: “Yüksek enerji tüketimi cari açığı artırıyor. Türkiye kendisinde olmayan bir şeyi satın alırken, kendisinde olan bir şeyi de satması gerekiyor. Türkiye bunu turizmle yapıyor. Turizm dışarıya ihraç ettiğimiz bir hizmettir. Türkiye özel sağlık sektöründe ciddi bir farkındalık oluşturuyor. Bizim gibi sağlık kuruluşları turizm sağlığının yanı sıra sağlık turizmi konusunda ciddi faaliyetler göstermeye başladı. Avrupa, Orta Asya, Afrika’da bulunan insanların tedavilerini üstlenmeye başladık. Biz Malatya’da hastanemizde sağlık turizmi anlamında ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar Türkiye’ye döviz girdisi sağlamaktadır. Sağlık turizmi normal turizm gelirini geçebilecek bir potansiyele sahiptir. Hükümete sağlık turizmi anlamında attığı adımlar ve verdiği teşvikler açısından teşekkür ediyorum.”
“YAŞLILAR HASTA GİBİ BAŞKA ÜLKEYE SEVK EDİLİYOR”
Avrupa’da yaşlıya bakmanın maliyetinin 3 bin 500-4 bin euroya mal olduğunu, gelişmekte olan ülkelerde aynı hizmetin bin euroya alınabildiğini anlatan Kalı, “Gelişmiş ülkeler bu hizmeti daha ucuza almak için yaşlılarını başka bir ülkeye gönderiyor. Aslında yaşlısını bir hasta gibi sevk ediyor. Yurt dışından gelen yaşlı yaşamını ve tedavisini sevk edildiği ülkede sürdürüyor. Hastalandığında da tedavisi o ülkede yapılıyor. Böyle bir çalışmayı havası temiz Seferihisar, Kaz Dağları gibi yerlerde yapılabilir. Gelecek yaşlılar kendi maaşlarını ülke içerisinde harcayacaklardır. Didim’de İngilizler’in Alanya’da Almanlar’ın yaşaması gibi” diye konuştu.
“BU HAMLEYİ ÖNCEDEN YAPSAYDIK 50 MİLYAR DOLARA ULAŞIRDIK”
Grup olarak Yaşlı Yaşam Merkezleri konusunu çok önemsediklerini ifade eden Kalı, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim hem inşaat hem sağlık sektöründe olmamız, hem de otelcilik hizmetlerini altyapımızın bulunması, tesis yönetimini biliyor olmamız bu konuda karma bir know how sağlıyor. Myvia ve Gözde hastaneleri bu tür bir çalışmaya oldukça hazır haldedir. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Proje geliştirme noktasında çalışmalar yürütülüyor. Özal dönemindeki turizm hamlesini sağlık turizminde yapsaydık bugün Türkiye’nin belki de 50 milyar doların üzerinde sağlık turizm geliri vardı. Bakanlığın Yaşlı Bakım Merkezleri konusunu ciddiye alıp, teşvikler oluşturup, bu konuda tesisleri ve bizleri teşvik etmesi gerekiyor.”
Türkiye’nin sağlık yatırımları konusunda dünyayı eş zamanlı takip ettiğinin altını çizen Kalı, Türk doktorlarının disiplinli ve deneyimli olduğunu söyledi. Bir İngiliz hastanın hastaneye gitmek için 6 ay sıra beklediğini, tetkiklerini 4 ay sürdüğünü anlatan Kalı, bir çok Avrupa ülkesinde sağlığa ulaşmanın çok güç olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu açıdan çok avantajlı olduğunu kaydeden Kalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Siz en iyi hastaneleri kurun, en iyi cihazları alın, ama tıbbi bilgisi yeterli olmayan bir doktor size bir fayda sağlayamaz. Türkiye 1800’lü yıllardan beri doktor yetiştiren bir ülke. Türkiye’deki doktorların geçmişten getirdikleri bir bilgi ve iş deneyimi var. Biz modern tıpta çok ileriyiz, Rusya ise alternatif tıpta ileri. Alternatif tıp konusunda Sağlık Bakanlığı yönetmeliği çıktı. Tıp sadece modern tıp değildir. Alternatif tıp modern tıbbın bir parçasıdır. Her ikisi de birbirinin tamamlayıcısıdır.”
Milliyet
Bir yanıt bırakın