Mutlak koruma alanı mesafesi; 0-300 metre olup, bu mesafede istisnalar hariç yapılaşmaya izin verilmiyor.Bu alanlar ile ilgili diğer esaslar İşte mutlak koruma alanı yönetmeliği kapsamında ele alınıyor..
Mutlak koruma alanı, İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği’nde geçen bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Mutlak Koruma Alanı; İçme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan suni ve tabii göller etrafında en yüksek su seviyesinde, su ile karanın meydana getirdiği çizgiden itibaren yatay 300 metre genişliğindeki kara alanı olarak ifade ediliyor.
Bu alanda uygulanması gereken esaslar İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği kapsamında açıklanıyor:
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İÇMESUYU HAVZALARI YÖNETMELİĞİ
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde ve haricinde bulunan ve İstanbul’a su temin edilen ve edilecek olan yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun gereği; İstanbul’a su temin edilen ve edilecek olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları dâhilinde ve haricinde bulunan alanlarda, su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esaslarını kapsar.
Hukuki Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu yönetmelik; 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 2., 6. ve 20. maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır
Mutlak Koruma Alanı (0-300 m.)
İçme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan suni ve tabii göller etrafında en yüksek su seviyesinde, su ile karanın meydana getirdiği çizgiden itibaren yatay 300 metre genişliğindeki kara alanıdır. Bahse konu alanın, havza sınırını aşması halinde mutlak koruma alanı havza sınırında son bulur.
Kısa Mesafeli Koruma Alanı (300.-1000 m.): Mutlak koruma alanı üst sınırından itibaren yatay 700 metre genişliğindeki kara alanıdır. Bahse konu alanın, havza sınırını aşması halinde kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.
Toprak, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Dökümü Faaliyetleri.
a) Mutlak koruma alanlarına döküm yapılamaz.
b) Kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında, döküm sahası oluşturulamaz. Kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında bulunan eski taş, maden, kum, mıcır, kil vs. ocaklarına doğal yapısının ikame edilmesi maksadıyla ve dolum sonrası ağaçlandırılmak şartıyla sadece kirlenmemiş hafriyat toprağı dökümüne müsaade edilir.
c) Uzun mesafeli koruma alanlarında; suyun kalitesine olumsuz etki edecek kimyasal ve katı atık dökülmemesi, 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ gereği yetkili idarelerdenizin/ruhsat alınması, kontrol ve denetiminin de adı geçen yönetmelikte yetki ve sorumluluk verilen idarelerce yapılması kaydıyla, hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları için döküm sahası oluşturulmasına müsaade edilir.
d) Döküm faaliyeti için olumlu görüş verilen havza alanlarında, döküm faaliyetlerine;havza sınırlarını değiştirmemesi ve havzaya su akışını engellememesi şartıyla 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ hükümleri uyarınca yetkili idarelerden izin/ruhsat alınması gereklidir
(9) İmar Planlarında;
Mutlak koruma alanlarında İdare tarafından yapılacak veya yaptırılacak arıtma tesisleri hariç, hangi maksatla olursa olsun hiçbir yapılaşmaya izin verilemez
Mutlak koruma alanları, kısa mesafeli koruma alanları, mutlak tarım alanları, askeri alanlar ve orman alanları yoğunluk hesabına dahil edilemez. EK-2’de verilen yoğunluk değerleri aşılamaz.
Kamu hizmeti için ayrılan sosyal ve teknik donatı yapıları hariç, konut dışı yapılaşmalarda KAKS: 0.25 değeri aşılamaz.
İSKİ görüşüne uygun olarak hazırlanarak onanmış imar planında konut, ticaret+konut, alanına ayrılan alanlarda meri planda verilen yapılaşma değerlerinde artış olmaması kaydıyla özel eğitim, özel sağlık, özel sosyal kültürel tesis alanları yapılabilir.
Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com
Bir yanıt bırakın