Mirasbırakanın vefatından önceki iradesinin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli delil olan vasiyetnamenin anlam ifade edebilmesi için bu vasiyetnamenin tenfizi gerekiyor. İşte vasiyetnamenin tenfizi yargıtay kararı…
Vasiyetnamenin tenfizi yargıtay kararı!
Kişiler, vasiyetname yolu ile ölümünden sonra mallarının nasıl yönetilmesi gerektiğini isteyebiliyor. Medeni Kanun esasları gereğince bir kimsenin vasiyetname yapabilmesi için 15 yaşını bitirmiş olması ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekiyor.
Vasiyet bırakan kimsenin ölümünden sonra, mirasçıların yapması gereken birtakım iş ve işlemler bulunuyor.
Mirasbırakanın vefatından önceki iradesinin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli delil olan vasiyetnamenin anlam ifade edebilmesi için bu vasiyetnamenin tenfizi gerekiyor. Vasiyetnamenin tenfizi davası örneği aşağıda yer alıyor.
Sayı : B091TKG012100-103.05-5-6920
Konu : Vasiyetnamenin tenfizi.
TAPU VE KADASTRO …… BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi: a) 30/11/2007 tarihli ve B.03.0.HİG.0.00.00.03-647.03.02-155-2007-25823 sayılı yazı. b) 29/06/2012 tarihli ve 2012/9 sayılı Bölge İnceleme Kurul Kararı. c) 03/07/2012 tarihli ve B.09.1.TKG.01.16.00.01-647.03/290 tarihli yazınız ve ekleri.
İlgi (c) yazınız ve eklerinin tetkikinden; … oğlu ….. ……’ın isteği üzerine ……. Noterliğince düzenlenen 25.08.2003 tarih ve …… sayılı “Düzenleme Şeklinde Vasiyetname” ile …….. İli, ……… İlçesi, ……. Nahiyesi, …….. Köyü hudutları dahilinde bulunan gayrimenkullerin …… oğlu ……. ……..’a vasiyet edildiği, Bilahare ölümü ile …… Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.06.2012 karar ve ……/…. Esas ve …../…. Karar sayısı ile “Vasiyetnamenin Açılması” davası açıldığı, davanın hüküm kısmında “…l- Davanın Kabulü ile, 2- ….4118 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin AÇILIP OKUNMASINA,….3-…… ……..’ın Muris …… ……… üzerine kayıtlı ……. İli, ……… İlçesi, ……… Nahiyesi ………. Köyü hudutları dahilinde bulunan tüm gayrimenkullerdeki hak ve hisseler üzerinde tasarrufa yetkili ATANMIŞ MİRASÇI OLDUĞUNUN TESPİTİNE…” şeklinde karar verildiği ve kararın 13.06.2012 tarihinde kesinleştiği, ……. …….’ın isteği üzerine …….. Sulh Hukuk Mahkemesinin ……/…. Esas, ……/….. Karar ve 13/06/2012 tarihli yazısı ile atanmış mirasçı olduğunun bildirildiği, Müdürlükçe yapılacak işlemin yorumlanamaması nedeniyle konunun Bölge Müdürlüğünüze intikal ettirildiği, Konuya ilişkin Bölge Müdürlüğünüzce alınan ilgi (b) Bölge İnceleme Kurul Kararında; “…Vasiyetnameye dayalı olarak ……… Sulh Hukuk Mahkemesi 13.06.2012 tarih ve ……./….-…. Esas-Karar Sayılı “Atanmış Mirasçı” kararı vermiştir. Bahse konu vasiyetnamenin bir muayyen mal vasiyetnamesi sayılacağından atanmış mirasçı kararına göre değil vasiyetnamenin tenfizi yönünde verilecek kararla Tapu Sicil Tüzüğünün 21 fb Maddesine göre tescil edilmesi gerekmektedir.
Ancak atanmış mirasçı kararı uygulanacaksa Tapu Sicil Tüzüğünün 21/a Maddesine göre atanmış (mansup) mirasçının veraset belgesiyle birlikte müracaatı ile tescili yapılması mümkün olacaktır…” şeklinde oy birliği ile karar alındığı, Ancak, Mahkemece atanmış mirasçı olarak verilen karar yerine vasiyetnamenin tenfizi yönünde karar verilmesi gerektiği düşünülerek oluşan tereddüt nedeniyle konunun Genel Müdürlüğümüze intikal ettirildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun, 595, 596, 597. maddelerinde, mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetname ile ilgili hangi işlemlerin yapılacağı belirlenmiştir. Buna göre, vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılması, ilgililere okunması, mirasta hak sahibi olanların her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının tebliği gerekmektedir.
Diğer taraftan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 600. maddesi; ” Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur. Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur. Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir. ” hükmündedir.
Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Senet Düzenlenmesi Gerektirmeyen İşlemlerde Aranacak Belgeler başlıklı 21. Maddesi; ” Resmi senet düzenlenmesini gerektirmeyen hallerde ayni hakların tescili için; a) İstem, kanuni veya mansup mirasçılar tarafından yapılırsa hakim tarafından verilmiş veraset belgesi. b) İstem, lehine vasiyet edilen tarafından yapılırsa hakim tarafından tescil için yazılan yazı ile birlikte tenfiz kararı ve vasiyetnamenin onaylı bir örneği, … aranır. ” hükmündedir. Benzer konuda Adalet Bakanlığı Hukuk işleri Genel Müdürlüğünden alınan ilgi (a) yazıda;” … Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.02.1991 tarih ve 648-65 sayılı kararında,”…vasiyeti tenfiz davalarının, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, M.K nün 535. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığının ve iptalinin istenmediğinin, bu nedenle kesinleştiğinin tespiti için…”olduğu ifade edilmektedir Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.06.1994 tarih ve 1994/2-301 Esas,1994/422 Karar sayılı kararında, yukarıda sözü edilen Hukuk Genel Kurulu kararına da atıfta bulunarak “…Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimim sağlamaz.” şeklinde ifade edilmektedir.
Sözü edilen Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından da anlaşılacağı üzere, Medeni Kanunun 599. maddesi uyarınca, mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı sadece yasal mirasçılara tanınmıştır. Vasiyetin açılmış olması, mirasın, atanmış mirasçıya yada kendisine belli mal vasiyet edilen kimseye geçmesini sağlamaya yeterli olmayacaktır. Bu durumda; atanmış mirasçıların, Türk Medeni Kanunun 598. maddesi uyarınca, vasiyetname ile verilen hakkın geçirilmesini sağlamak üzere, Sulh hakiminden mirasçılık belgesi alması gerektiği; tereke alacaklısı durumundaki kendisine belli bir mal vasiyet edilen kimsenin ise Türk Medeni Kanunun 600. maddesinin “Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.. .”hükmü dikkate alındığında, malın teslimini varsa vasiyeti yerine getirme görevlisinden, yoksa yasal veya atanmış mirasçılardan isteme hakkına sahip olduğu; yada Tapu Sicili Tüzüğünün 21.maddesinin “Resmi senet düzenlenmesini gerektirmeyen hallerde ayni hakların tescili için istem lehine vasiyet edilen tarafından yapılırsa hakim tarafından tescil için yazılan yazı ile birlikte tenfız kararı ve vasiyetnamenin onaylı örneği, … aranır.”hükmü uyarınca işlem yapılabileceği, bu şekilde hakkın devri sağlanılmaz ise, Türk Medeni Kanununun 600. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hakkın devrini sağlamak üzere dava açılması gerektiği, sonucuna ulaşılmaktadır. ” şeklinde görüş belirtilmiştir. Bu nedenle; ilgi (c) yazınız ile bildirilmemiş ise de Merkezden TAKBİS kayıtları üzerinde yapılan incelemeden, …. oğlu …… ……’ın ……….. İlçesi, ……….. Nahiyesi, ………. Köyü hudutları dışında …….. Köyü ve …….. Köyünde de taşınmazları olduğu tespit edildiğinden sözkonusu vasiyetnamenin bir muayyen mal vasiyeti olduğu anlaşılmakla, talebin Tapu Sicil Tüzüğünün 21/a maddesine göre karşılanmasının mümkün olmadığı düşünüldüğünden, Tapu Sicil Tüzüğünün 21/b maddesi uyarınca mahkemece tescili içerir üst yazının ekinde vasiyetnamenin tenfizine ilişkin kesinleşmiş karar ve vasiyetnamenin onaylı örneğinin ibraz edilerek tescilinin istenmesi halinde, tescilinin yapılması, aksi halde taşınmaz malların beyanlar hanesine vasiyetnamenin varlığı yolunda belirtme yapılmakla yetinilmesi gerekmektedir.
Vasiyetnamenin tapuya işlenmesi!
Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com