Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, halka tapu belgelerini verebilmek için mücadelelerinin sürdüğünü belirtti. “Büyükşehir bizi öldürüyor” diyen Genç, seçimi CHP kazanınca Ankara’dan yasanın değiştirildiğini vurguladı.
İstanbullunun hafta sonları kaçış alanı Sarıyer ama yapılaşma ile ilgili bir sorun olduğu da aşikar. Sarıyer’de yapılaşma durumu nasıl?
Biz özellikle projelendirme ve benzeri türdeki altyapı çalışmalarımızı bitirdik. Sarıyer’in en büyük problemi mülkiyettir. 2981 sayılı yasa ile tapu tahsis belgelerinin topluma bir hak vermesi söz konusuydu, biz onunla ilgili aslanlar gibi mücadele ediyoruz. Meclis kararları aldık, insanlara arazilerinin devrini sağlayacak şekilde bir altyapı çalışmamız var.
Büyükşehir bir engel teşkil ediyor mu?
Öldürüyor bizi. İşin özü bu ama ölmeyeceğiz. Tabii araziler Büyükşehir’in ve onlar da işin arazileri devretmeme tarafında.
Sarıyer’de hazinenin olan araziler ve vakfın olanlar var değil mi?
Vakıf arazilerinin bir kısmını Milli Emlak’a teslim etti, Milli Emlak da çıkan yasayla bunu ilçe belediyelerine, ilçe belediyeleri de insanlara devredecekti. Biz 2009’da seçimi alınca yasayı, ilçe belediyelerine olacak devri Büyükşehir’e olacak şekilde Ankara’da değiştirdiler. Büyükşehir kendi anlayışında olan belediyelere bu devirleri yapıyor, bizimkilere yapmıyor.
Tapuları dağıtmaya başlayacaktık
Nasıl aşılacak bu durum?
Halkın gücüyle. Büyükşehir vermeyecek ama yasa ver diyorsa ve biz de bunun haklılığını toplumsal muhalefet şekline dönüştürebiliyorsak vermek zorunda.
İnsanların çoğu Şükrü Başkan tapudan söz etmişti diyor ve dört gözle onu bekliyor.
Milli Emlak’a verilmiş olan araziler Sarıyer Belediyesi’ne verilmiş olsaydı, bir ay sonra biz tapuları dağıtmaya başlardık. Bunu ısrarla söylüyorum Şükrü Başkan onun hazırlığı içinde, yine önünü kesmeye çalışacaklar, mücadeleyi devam ettireceğiz. Sarıyer’de mülkiyet problemini halletmek için belediye başkanı olmak istedim. Bizim yapılanmamız Şişli, Çekmeköy, Ümraniye gibi değil. Biz 17 yasa ile yönetiliyoruz.
3. Köprü doğru bir proje değil
Sarıyer deyince akla artık 3. Köprü de gelir oldu. Siz ne düşünüyorsunuz?
Başından beri doğru bir proje olmadığını bir mühendis olarak söyledim. İstanbul’un ulaşım politikasının köprülerle çözülemeyeceği üniversitede önemli bilim adamlarının panellerdeki değerlendirmeleriyle de söylendi. Sayın Cumhurbaşkanı 2003 öncesinde belediye başkanıyken “3. Köprü İstanbul için cinayet olur” demişti. Hatta 2. Köprü’nün kuzeyinde yapılan böyle bir şeyin çok daha büyük yağmaya yol açacağını belirtmişti. Biz de bağlayıcı olmayan, tavsiye niteliğinde olağanüstü bir meclis kararı aldık. Daha sonra köprü güzergahında rant diyebileceğimiz çok ciddi değişiklikler yapıldı. Şunu soruyorum: ihalesi bitmiş bir işin güzergâhı neden değiştirildi? Demek ki o güzergâh üzerindeki istimlaklerin ağır bedelleri vardı, çünkü Sarıyer’de arazi çok pahalı, müteahhite yük getirecekti. Bu yükü bertaraf etmek için kamu arazilerine yöneldiler, kamu alanları da orman. Bu kadar ağacın kesilmesinin ana nedeni açık.
Kestiğimizden daha fazlasını dikeceğiz dediler…
Nasıl dikecek? Ağaç kolay mı yetişiyor? Otobanların kenarına diktiği iki tane maki ile mi yeşillendirecek? öyle bir şey mümkün değil.
Otoban manzaralı evleri seviyoruz
Sarıyer’i ne bekliyor?
Kötü şeyler bekliyor. Biz toplum olarak otoban manzaralı evleri severiz. Otobanın çevresinde yapılaşmayı gelişmişlik olarak görürüz ve bu aptal düşünceden dolayı da bütün ulaşım yollarının çevresinin ne kadar yoğun olduğunu görüyorsunuz. Bu durumun istanbul’un trafik ve ulaşım politikasını çözmesi mümkün değil, yeni bir ulaşım politikası belirlemek gerekiyor, ‘insan mı taşıyacağım, araç mı taşıyacağım?’ sorusuna cevap vereceksiniz; mühendislik kuramı içinde birinci madde budur. Şu anda köprülerde araç taşınıyor, öncesinde ve sonrasında tıkanmalar var. Tünellerin bölgenin zemin yapısını bozduğunun farkında değiller. Bunlar mühendislik hesapları.
Sürekli mühendislik hesapları diyorsunuz. Peki, hükümetin mühendisleri yok mu? Bunu bilmiyorlar mı?
Anlayış ve ulaşım politikası… Politika! 15 milyon olmuş bir metropolde her gün trafiğe yeni araçlar çıkarıp, sürekli araçları yeniletirsen o ulaşım politikası doğru olmaz. 3 gün sonra 4. köprüyü de düşüneceksin.
Garipçe’deki garibim insanlar
Garipçe’de 3. Köprü’nün varlığından şikâyetçi olanlar fazla ama memnun olanlar da çok!
Garipçe’deki garibim insanlar bu işin farkında değiller. Onlar günübirlik kahvaltı yapmaya gelen insanlardan elde ettikleri 3-5 kuruş hep sürecek sandılar, öyle değil, “Köprü geçecek değerlenecek buralar” diyorlar, “Kaç metrekare arazin var?” diyorum, hiç yok! O zaman neden seviniyorsun? Mantık farklı Avrupa’da insanlar otobanlardan kaçmaya çalışıyorlar, biz seviyoruz, Evimiz otoban manzaralı olsun istiyoruz.
Sarıyer Hayvan Barınağı’ndan içler acısı görüntüler yansıdı basına. Size sormak istiyorum o konuyu.
Sokak hayvanları konusunda dezavantajlı konumdayız. Herkes köpeğini buraya bırakıyor. Belgrad Ormanı’nda yaşayan hayvanlar kışın yerleşim yerlerine geliyorlar. Ayrıca bizim hayvan barınağımız yok. Basında sürekli geçti ama orası hayvan hastanesi, rehabilitasyon merkezi. Sokakta çarpılmış, uyuz olmuş hayvanı götürüp ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Birileri fotoğraflarını çekip hayvanları bu hale getirdiler diyorlar. Yeni bir yapılanmaya gidiyoruz orada da ama şikâyetler bitmeyecek, fotoğraf bulamayınca eski fotoğrafları yayımlayacaklar.
Sarıyer Merkez’in eskiden trafik sorunu yoktu. Bu trafik sorunu ne olacak?
Eskiden araba sayısı bu kadar mıydı? Bir evde 3 tane araba olursa bu is nasıl olacak? Büyükşehir’in yeni projeleri var, tüneller vs, ama denizin çok aktif kullanılması lazım, maalesef kullanılmıyor, Deniz ulaşımını yatayına ve dikeyine kullanmak zorundasınız.
Sarıyer’de deniz otobüsü pek tutmadı ama…
Bir dakika ama belediye kar eder mi? Belediye hizmet alanıdır, kar beklersen edemezsin, Kapitalist sistemin vahşiliğini gelip belediyede kullanamazsın. Deniz otobüsü çok pahalı halkımız nasıl kullansın? Koy bakalım vapurları, 3 saatte bir yerine yarım saatte bir gelecek şekilde, Bakalım çalışıyor mu, çalışmıyor mu?
SARIYER’İN YEŞİL BİNASI
Sarıyer, Belediyesi’nin Maslak’ta inşaatına devam ettiği yeni belediye binasının şantiyesine Başkan Şükrü Genç ile birlikte gittik. Bu proje ile 20’ye yakın noktada hizmet veren Sarıyer Belediyesi tek merkezde toplanacak. Belediyenin yeni binası “Yeşil Bina” sertifikasına sahip olacak. Belediye Başkanı Şükrü Genç, ; “Yeni binamız Avrupa standartlarında inanılmaz bir bina” diyor ve şöyle devam ediyor: Bu binanın ve Kültür Merkezi binasının Sarıyer’e kattığı artı değer 400-450 milyon dolar civarı. “Bu binayı yapacağım” dediğimde kimse bana inanmadı ve gülüyorlardı. “Nasıl yapacaksın? Bu adam da geldi hikâye anlatıyor” dediler. Belediyenin çok borcu vardı, yapma imkânı yoktu ve bir kuruş devletten yardım almadık. Kendi olanaklarımızla, kendi bütçemizle yapışyoruz, bedel de 100 milyar. Ekimde taşınmaya başlıyoruz.
Ülkü ÇOBAN/Yurt Gazetesi