Cadde mağazalarında piyasa yeniden ne zaman canlanır?

cadde mağazaları

“Kiralar yüksek, mağazalar boşalıyor” söylemleri arttı ama Türk ekonomisi küçülmeye değil, büyümeye odaklanmış bir ekonomidir. Bu yüzden geçiş dönemi atlatıldığında işler de açılır.

Piyasada satışlarda yavaşlama olunca “yüksek kira isyanı” başlar. İsyan önce AVM’lerde kıvılcımlanır. “AVM kiraları yüksek” diyerek AVM kiracıları ayaklanır. Derken isyan caddelere yayılır. Sırasıyla, İstiklal Caddesi, Bağdat caddesi ve nihayet Nişantaşı kiracıları “Kiralar yüksek. İşyerleri kapanıyor” diyerek isyana katılırlar.

İşyerleri sahiplerinin söyleyemediği gerçek şudur: Satışlar düştü. Kirayı bile ödeyemiyoruz.” Kiracılar, işyerlerini kiralarken de kiralar yüksektir. Kiralarken de kira altına, dolara, euro’ya endeksli olarak belirlenmiştir. Ne var ki kontrat yapılırken iş hacmi, kira giderini karşılayacak büyüklüktedir.

İstanbul’da perakende sektörünün canlılığı, çok sayıda girişimciyi, hesap kitap yapmadan, büyük gelir beklentileriyle, belli caddelerde işyeri açma yarışına yöneltti. Yerli ve yabancı markalar belli caddelerde “markalarını var etme arayışında” işyeri açtı.

Son iki yılda yabancı turist girişi yavaşladı. Gelenler harcama gücü düşük yabancı ziyaretçiler.

– Türk müşteriler harcamayı kıstı. İmkânı olanlar bile eski harcama alışkanlıklarına ara verdi.

– İstanbul’da yerleşim alanlarında kaymalar oldu. Eskiden belli alışveriş merkezleri ilgi çekerken şimdilerde ilgi dağıldı.

‘Perakende’ değişiyor

Bütün bunların sonunda bazı işyerlerinde satış gelirleri önemli ölçüde geriledi. Satış geliri kirayı karşılayamıyor.

Geçen yılın sonunda Milliyet Ekonomi’de yayımlanan yazıda, İstanbul’da 3 ana caddede işyeri açmak işin süre gelen yarışı yazmıştım.

Ekonominin en canlı olduğu o dönemde İstanbul, Avrupa’da en fazla perakende harcaması yapan şehirler sıralamasında 4’üncü sırada yer alıyordu.

En fazla harcama yapılan şehir Londra: 224 milyar dolar. Moskova 175 milyar dolarla ikinci sırada, Paris 149 milyar dolarla üçüncü sırada yer alıyordu. İstanbul’da yıllık harcama 68 milyar dolar. Madrid 42 milyar dolarla İstanbul’dan sonra geliyordu.

Cushman Wakefield Araştırma Grubu’nun İstanbul alışveriş caddeleri üzerine yaptırdığı araştırmaya göre, İstanbul’daki perakende ticaret 3 ana cadde üzerinde gerçekleşiyor.

Bu caddeler Nişantaşı, İstiklal Caddesi ve Bağdat Caddesi. Avrupa’da perakende ticarette en yüksek cironun elde edildiği Londra’nın Oxford caddesinde 2.4 km üzerinde 300 mağaza var.

Bizde İstiklal Caddesi’nde 2.4 km üzerinde 272, Nişantaşı’nda 2.0 km üzerinde 396, Bağdat Caddesi’nde 5.5 km üzerinde 375 mağaza var.

Piyasanın canlı olduğu dönemde bir yılda Nişantaşı’nda 40, Bağdat Caddesi’nde 36, İstiklal Caddesi’nde 17 yeni mağaza faaliyete geçmişti.

Son 5 yılda bu 3 caddede 80 yeni uluslararası perakendeci mağaza açmıştı.

Yabancı kirayı artırdı

Nişantaşı’nda 75, Bağdat Caddesi’nde 62, İstiklal Caddesi’nde 36 uluslararası markanın (yabancı markanın) mağazası vardı.

Nişantaşı’nda 70, Bağdat Caddesi’nde 35, mağaza sadece lüks ürün satıyordu.

Perakende mağazalarının yüzde 59’u giyim, ayakkabı, çanta satıyor. Yüzde 14’ü yeme içme sektöründe. Yüzde 13’ü banka şubesi, döviz büfesi. Yüzde 3’ü dekorasyon, yüzde 2’si kültür ve sanat, yüzde 2’si oyuncak ve hediyelik eşya sektöründeydi..

Moralleri bozmaya gerek yok. Ekonomi normalleşecek. Türk ekonomisi küçülmeye değil, büyümeye odaklanmış bir ekonomidir.

Ekonominin geçiş dönemlerinde belli girişimciler riske girebiliyor. Unutmayalım zarar, kârın ortağıdır. Önemli olan zararın hazmedilebilir boyutta olması, girişimcinin, makul bir dönem sonunda zararın yükü altından kalkabilmesi, yaşaması, faaliyetine devam edebilmesidir.

Hükümet talebi canlandırmak, üretimi artırmak için önemli tedbirler alıyor. Bunların sonuçları yılbaşına doğru görülür. Piyasa yeni yıla canlı başlar.
Milliyet – Güngör Uras