Kefalet, hukuki işlem türleri yönünden bakıldığında, bir sözleşme olup, güvence sağlama amacına yönelik sözleşmeler arasında yer alıyor. Peki adi kefalet ne demek? diyorsanız işte yanıtı…
Adi kefalet ne demek?
Kefalet Borçlunun, borcunu ödemeyi bir başkasını alacaklıya karşı taahhüt etmesi olarak karşımıza çıkıyor. Kefalet herhangi bir sözleşme ile borçlunun yüklendiği bir borcu ödemeyi, alacaklıya karşı yazılı sözleşme yaparak, borçlu ve alacaklı dışında, üçüncü bir şahsın üzerine almayı kabul ediyor.Borcu ödemeyi taahhüt edene de “kefil” deniyor.
Kefalet sözleşmesinin hükümleri Boçlar Peki adi kefalet ne demek? diyorsanız işte yanıtı…Kanunu’nun 483-503’üncü maddelerinde düzenleniyor.
Adi diğer adıyla olağan kefalet: Taraflar aralarında anlaşarak, borçlunun borcu ifa etmemesi veya borcun ifasının imkânsız hale gelmesi durumunda, alacaklının kefile başvuracağını kararlaştırabilirler. Bu durumda adi (olağan) kefalet sözleşmesi kurulmuş oluyor.
Adi kefalette, alacaklı önce borçluya başvuruluyor. Borçludan alacağını elde edemediği takdirde kefile başvurarak alacağının ödenmesini isteyebiliyor. Bu yolu izlemeyip, doğrudan doğruya kefile başvuran borçluya karşı, kefil borcu ödemeyi reddederek tartışma defi olarak nitelendirilen savunma aracını ileri sürebiliyor.
Asıl borç için kefaletten önce veya onunla aynı zamanda da rehin tesis edilmiş ise, kefil, alacağın önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla karşılanmasını isteyebiliyor (BK. m. 486/II.c.1).
Ne var ki, eğer borçlu iflas halindeyse ya da borçlunun iflası ilan olunmadıkça rehnin paraya çevrilmesi mümkün bulunmuyorsa, bu durumda kefil, değindiğimiz istemi ileri süremiyor (BK. m. 486/II.c.2).
Borçlar Kanunumuz, adi kefaleti 486. maddesinde düzenlemiş bulunuyor Buna göre, alacaklının kefile başvurabilmesi, borçlunun iflas etmesine veya borçlu aleyhine yapılan icra takibatının alacaklının kusuru olmaksızın semeresiz kalmasına ya da borçlu aleyhine Türkiye’de takipte bulunmanın olanaksız hale gelmesine bağlı oluyor.
Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com