Habertürk Gazetesi’ndeki köşeyazısında Güntay Şimşek 3. havalimanı için düzenlenen kule yarışmasını ele aldı.
Mimari özelliklerimizi, kültürümüzü yansıtan ve hafızalarda yer eden bir havalimanı kulemizin olmayışı içimde bir ukde olarak kalmıştır. Bu sebeple de yaklaşık 3 yıl önce bu sayfada “Kule deyip geçmeyin” başlığıyla dünyadaki en ilgi çeken hava trafik kulelerini araştırıp yer verdim ki, bizimkiler ders alsın. 3. havalimanı için kule yarışması açılacağını duyunca da derin bir nefes alıp mayanın tutmuş olmasına sevindim.
Havalimanlarının en yüksek binası olan Hava Trafik Kontrol Kuleleri (Air Traffic Control- ATC) ölü nokta kalmayacak şekilde tüm meydana hâkim olur. Genelde terminallerden veya meydan hizmet binalarından bağımsız olarak inşa edilirler. Bazen de terminallerin en tepesinde ilginç tasarımlarıyla dikkat çekerler. Havalimanları ve hatta bazı şehirler de bu kulelerle hatırlanır, anılır.
Kulelerde görev yapan personel, “meydan kontrol” (Son Yaklaşma) olarak isimlendiren bölümün en hassas havacılarıdır. Sanıldığının aksine tüm hava trafiğinin yönlendirilmesinde görev almazlar. Uçaklar havalimanlarına yaklaşırken ve ayrılırken, iniş ve kalkışlarında da yolcuların göz hafızasına öncelikle bu kuleler iz bırakır. Bu sebeple kulelerin, meydandaki diğer hizmet binalarından ayrı tutularak uzun yıllar görev yapacak şekilde tasarlanıp inşa edilmesi icap eder.
Atatürk Havalimanı’nın 46.8 metre yüksekliğindeki meşhur, eski kulesinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından yıkılacağı gündeme geldiğinde de, hatıralara ışık tutması için haklı olarak, “yıkılmasın korunsun” görüşleri ileri sürülmüştü. Şimdi İstanbul’a yeni bir havalimanı inşa ediliyor ve yolun başındayken güzel bir mimariyle, havalimanına ve bu tarihi şehre yakışan bir kule yapılabilir. Bunun için yarışma açılmış olması çok yerinde olmuş. Dilerim iyi bir proje ve konseptle yeni kule inşa edilir.
Dünyada dikkat çeken önemli havalimanı kuleleri var. Mutlak surette onlar incelenmeli. Mesela en yüksek kule Bangkok’ta bulunuyor. Eylül 2005’te hizmete açılan, 132.2 metre yükseklikteki Bangkok Suvarnabhumi Havalimanı’nı kulesi, Helmut Jahn tarafından tasarlanmış, desteksiz biçimde dik duran bir yapı. Dünyanın 3. en yükseği, Avrupa’nın ise birinci sırasında yer alan kule, 109 metreyle Viyana Havalimanı’nda. Belli açılardan bakıldığında göz yanılsaması yaptığı için eğikmiş gibi gözüken bu kule 2006’da hizmete girdi.
İstanbul Grand Airport (İGA) ismiyle anılan 3. havalimanını yapan konsorsiyum kule için tasarım yarışması açmış ve önemli isimler de projeleriyle iştirak etmiş. Zaha Hadid, Moshe Safdie, Grimsaw-Nordic, Massimiliano Fuksas, Pininfarina-Aekom, RMJM Architects gibi dünyanın çok önemli isimleri projeleriyle katılmış.
Üçüncü havalimanının kulesi 95 metre olarak planlanmış. Semazen dönüşleri, Osmanlı geometrik desenleri, minareler, lale formu ve İstanbul’un martıları gibi tasarımlar havalimanı kulesi olmak için yarışıyormuş. Bakalım nasıl bir kule mimarisi ortaya çıkacak? İGA CEO’su Yusuf Akçayoğlu, tam arzu ettiğim noktadan konuya yaklaşarak, kule projesi geliştirmek üzere yola çıkmış. Şüphesiz ki, yarışmaya iştirak edenler kadar, projeleri değerlendirecek isimler de önemli. Gerçekten neticeyi çok merak ediyor, bu kadar girişimden sonra iyi bir kule tasarımının ortaya çıkacağını düşünüyorum.
TRJET’İN RAKİPLERİ HAVALANIYOR
“Yerli mi olacak, milli mi olacak?” tartışmalarıyla gündemimize giren bölgesel yolcu uçağı TRJet projesinin ilk uçağıyla 2018’ta tanışmayı beklerken, dünya havacılık pazarındaki muhtemel rakipleri de güçlü adımlarla ilerleyerek tek tek havalanıyor.
Geçtiğimiz ay Japon sanayi devi Mitsubishi tarafından üretilen bölgesel yolcu uçağı pazarının yeni üyesi Mitsubishi Regional Jet (MRJ) ilk uçuşunu başarılı şekilde gerçekleştirdi. Japonlar bu başarılı ilk uçuşun ardından, bölgesel uçak pazarına girmiş oldu. MRJ’nin ilk uçuş haberinin ardından Uzak Doğu’dan Çin’den bir bölgesel jet haberiyle daha karşılaştık.
Bölgesel uçak pazarının en yeni adayı Çin’in Comac şirketi tarafından üretilen ARJ-21, geçen ay lansman müşterisi Chengdu Airlines’e teslim edildi. Hatırlanacağı üzere yaklaşık bir ay kadar önce Comac tarafından üretilen Çinlilerin ilk büyük yolcu uçağı C919’un yaptığı fabrika çıkış törenine (roll-out) burada yer vermiştik. Bölgesel jet kavramı, İngilizce ifadesiyle Regional Jet (RJ), ilk kez 1978 yılında, hızlı, ekonomik, kısa pistlerden rahatlıkla havalanabilen bir uçak sınıfı olarak ortaya çıktı. Havacılıkta bilet fiyatlarının düşmesi, havaalanı sayısının artması, coğrafi nedenlerden dolayı pist uzunluklarının kısa olduğu meydanların açılması günümüzde bu uçak sınıfına talebi artırdı. İngiliz BAE, Bombardier, Canadair, Embraer, Sukhoi ve son dönemde de Mitsubishi ve Comac gibi firmaların uçak üretimine başlamasıyla giderek büyük bir pazar haline geldi.
Ancak bölgesel uçak geliştirmek sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Mesela Çin’in bölgesel jet projesine 2002’de başlandı, ilk deneme uçuşları ise 2008’de yapıldı. Fakat projeye başlandığında, 2007’de ticari uçuşlar yapılacağı belirtilmişti. Yaklaşık 9 yıllık bir gecikmeden sonra 2016’nın ilk günlerinde, ARJ21’in gökyüzüyle buluşması bekleniyor. Üstelik sadece Çin’de uçabilecek. Henüz dünyaya pazarlanma şansı da yok. Çünkü ARJ-21, Çin iç hat seferlerinde kullanılabilmek üzere 2014 yılı sonunda Çin Sivil Havacılık İdaresi’den sertifika alabildi. Uluslararası uçuşlarda kullanılabilmesi için ABD ve Avrupa Birliği’nin ilgili otoriteleri FAA ve EASA tarafından da onay alması gerekiyor.
Eğer Çinli ARJ-21 gerekli onayları alırsa dünya pazardaki rakipleriyle ne kadar boy ölçüşebileceğini ancak o zaman görebileceğiz. Şu anda Çinli şirketlerden kesinleşmiş 342 siparişi bulunan ARJ-21, tek kabin sınıfı düzeninde 90 ile 105 koltuk arasında bir kapasiteye sahip. Uçağın menzili ise 2.200 km ile 3.700 km arasında değişiyor.
Netice itibariyle son bir ayda C919’un roll-out yapması, ARJ-21’in resmen uçmaya hazır hale gelmesi, Çin’in uzun yıllar sürdürmekte olduğu yerli uçak tasarım ve üretim çabaları için büyük bir başarı olarak kabul ediliyor. Türkiye de kendi bölgesel uçağını hayata geçirmeye çalıştığı şu günlerde, bu projelerin her birinden önemli dersler çıkararak, neticeye daha sağlıklı ulaşabilir.
YÜZ BİNLERCE PROMOSYON BİLETİ!
Bu defa patron değil, havayolları çıldırmış durumda. Bilet fiyatlarında indirim oranları ve promosyonlu olarak satılacak bilet adetleri adeta havada uçuşuyor. Türk Hava Yolları (THY), Pegasus ve Onur Havayolları’ndan son haftalarda ciddi kampanyalı bilet haberleri gelmeye başladı. Rekabetin üst düzey olduğu sektörde, doluluk oranlarını artırarak verimliliği yukarı çekmek, yolcuların yüzünü güldüren promosyonlarla havayollarına bağlılıklarını artırmak için kampanyalar yapılıyor. Ancak kısa sürede satılması hedeflenen bilet sayısı inanılır gibi değil. Yaklaşık bir milyon adedi bulacağını söylemek mümkün. Ancak promosyon biletlerinde seyahat değişikliğini ve iadeyi havayollarının kabul etmediğini hatırlatmış olayım. Datça Tüketici Hakem Heyeti’nin promosyon bilet konusunda tüketici lehine vermiş olduğu kararın ilgili makamlar nezdinde nasıl bir düzenlemeyle neticeleneceğini şimdilik beklememiz gerekiyor. Bu hatırlatmadan sonra hem cebinizi hem de yüzünüzü güldürecek promosyonlara geçelim.
THY’DEN PLANLI VE SÜRPRİZ KAMPANYALAR
THY sanal ortam ve sosyal medyada kısa süreli promosyonlarla sürprizler yapmaya devam ediyor. Mesela, 1 Aralık Salı günü, bilet ve rezervasyon işlemi yapıp, 1 Nisan-31 Mayıs 2016 arasında uçmak isteyenler için Türkiye’nin her noktasına, her şey dahil tek yön 59 TL’den kampanya yapıldı. Benzer promosyonlu biletler yurtdışı ve yurtiçi uçuşlarda sık sık ama sürprizlerle tekrarlanıyor, faydalanmak için takip etmek gerekiyor. Bir de planlı, programlı olarak belli alanlara ve belli rotalara yönelik kampanyalar var.
“Şimdi kayak zamanı” sloganı ile kayak yapmayı sevenlere ve golf tutkunlarına özel bir kampanyaya imza atan THY, yolcuların golf ve kayak ekipmanlarını ücretsiz taşıyacağını taahhüt ediyor. Ayrıca 31 Aralık 2016 tarihine kadar kişi başına bir adet dalgıç takımını Akabe, Hurghada ve Sharm El Sheikh varışlı veya çıkışlı uçuşlarda ücretsiz taşıma kampanyası uygulanıyor. Kamp ve spor malzemelerinin taşınma ve ücret kurallarıyla diğer promosyonlar için THY sitesine göz atın.
12. YIL HATIRASINA 550 BİN BİLET
Onur Air, tarifeli uçuşlara başlamasının 12. yıldönümünde özel dev bir kampanyayı hayata geçirdi. 9 Aralık 2003’te tarifeli seferlere, ekonomik fiyatlarla başlayan Onur Air, yıldönümü sebebiyle, Aralık 2015’te başlayıp 5 Ocak 2016 tarihinde sona erecek kampanya kapsamında 550 bin adet bileti satışa açtı. Havayolu, 2016 yılı boyunca geçerli olacak 550 bin bileti yurtiçinde her şey dâhil 39 TL, yurtdışında ise her şey dâhil 39 dolardan satışa sundu. Kampanya havayolunun web sitesi ve mobil uygulaması üzerinden yapılan satışlar için geçerli.
10. YIL İÇİN 100 BİN BEDAVA BİLET
Pegasus Havayolları, 1 Kasım 2005’te Sabiha Gökçen- Adana seferiyle başladığı iç hat tarifeli uçuşlarında 10 yılı geride bıraktı. 10. yıl sebebiyle, mobil uygulama üzerinden alınacak biletlerle birlikte 100 bin adet bileti de bedava verecek. Akıllı cep telefonlarına Pegasus’un mobil uygulamasını indiren seyahat tutkunları, 2 Aralık’ı 3 Aralık’a bağlayan gece başlayan kampanyayla aldığı bir iç hat veya dış hat biletine karşılık bir tane de bedava kazanmış olacak. Sadece ilk 100 bin bilet için geçerli kampanyada, bedava biletin tüm vergi ile harçları da Pegasus tarafından ödenecek. Promosyonlu biletler, 31 Mart 2016 tarihine kadar kullanabilecek.
ADA TUTKUNU ECE ÜNER AIRPORT’TA
Ünlü televizyoncu ve haber spikeri Ece Üner, bu hafta Airport’ta konuğum oldu. Dünyanın pek çok farklı yerini gezip görmüş olan gerçek bir seyahat tutkunu Ece Üner’le özellikle çok sevdiği ada seyahatlerini konuştuk. Yeni çıkardığı şiir kitabında da adaların izini bulmak mümkün. Ece Üner, neredeyse dünyada gitmediği ada bırakmamış, deyim yerindeyse tam bir ada tutkunu. Bu sohbeti kaçırmayın. Ayrıca Airport’ta havacılığın dönüm noktalarından biri olabileceği konuşulan zeplin uçak karışımı bir hibrit araç olan Airlander ve uçakların gökyüzünde arkalarında bıraktığı beyaz izlerin gizemi yer alacak. Rota bölümünde ise Macaristan’ın başkenti Budapeşte var. Yarın 11.10’da Habertürk TV’ye bekliyoruz.
Habertürk/Güntay Şimşek